Hayata dair...

YAZARIM BEN KİME NE

‘’On tane kitap yazdım yazar olamadım’’, ‘’Bin kere sahne aldım sanatçıyım demedim’’, ’’55 tablom var hala ressam değilim’’, ‘’Fotoğraf çekmekten dijital görmeye başladım,fotoğrafçıyım diyemem’’ modeli insanlar vardır. Nesin peki? Astronot mu? Meslek sorulunca ‘’Yazar olmaya çalışıyorum, sanatçı olma mücadelesindeyim, ressam olmayı gerçekten hak ediyor muyum?Fotoğrafçılık ne haddime?’’ falan mı diyorsunuz. Formlarda ‘’Mesleğiniz nedir?’’in karşısına gerçekten böyle mi yazıyosunuz? Bu daha çok tevazu kisvesinde gizli bir ukalalık, belki de yolun başındaki bir meslektaşını demoralize etme odaklı, kibri içinde saklı bir küçümseme gibi. İnsanların çırası motivasyondur. İçindeki ateşi söndürense demoralizasyon. Sevdalısı olduğu işi/sanatı özgün tarzına oturtup, samimiyetle paylaştığında zaten o işin adamı olursun. Komiser olmak icin Colombo mu olmalı? Bir Shakespeare olmadan yazarım demek ayıp mi? Natürmort ressamları yaşarken “resim yapmaya çalışan kabzımallar” diye mi anıldı? Yedekte oynayan futbolcuyu sahaya çıkana kadar mesleksiz mi saymalı? Her kalfasıyla gezene boş adam muamelesi mi yapmalı? Ya Yıldız Kenter önce manken olsaydı? Mazallah sittin sene oyuncu adına layık bulunmazdı. Yapabilen resim yapsın, beceren şarkı söylesin, yazmaya gönül veren yazsın. İyi veya kötü severek yaptığı işin adını bırakın da rahatça ansın. Hevesini kırmayın insanın, kendini yetersiz sanmasın, motive edin, başarsın! İnsanlar istedikleri kadar yetenekli olsunlar; kendilerini yeterli görmedikleri için başaracaklarına inanmazlar, inanmadıkları için de hayallerine ulaşamazlar. Desteklemek lazım hevesle üretmeye çalışanı, kösteklemek baştan yok etmektir. Ömrübillah yazdım, yazar olamadım kısmetse öldükten sonra olucam. Dünyalı dostum öldükten sonra bir hiç olacaksın nasılsa, yaşarken olabildiğin herşey olsana. Kimse kimseyle uğraşmasa, herkes kendi işine odaklansa şu çılgın Türkler kim bilir nerelere gelir bu dünyada. Hızımızı kesen tek şey birbirimizle mücadelemiz aslında. Kendi yarı sahamızda birbirimize mağlupken biz, var mı şampiyonluk ümidimiz? Ptt’de memur, noterde vezne, mahkemede mübaşir, karakolda komiser olmadığıma göre ifadelerin kaleme alınmasından sorumlu, deneyimleri insanlara aktarmakla yükümlü hisseden küstah bir yazardan sevgilerle.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir