Seyahat Günlüğü

Primadonna Patara Hotel, Kalkan, Kaş, Fethiye, Göcek Gezisi – Kalkan’da Nerede Kalınır?

Farklı mekanlar arayan, kafan dinlemek isteyen, romantik ortam seven, herşeyden kaçmak isteyenler… Buraya dikkat edin.. Tam size göre bir yerdeydim. Ölmeden cennete gitmek diye buna derim. Son yılların popüler tatil rotaları, İngilizler’in aşk yaşadığı Kaş ve Kalkan’ı görmek için en güzel sebeplerden biri benim için Primadonna Patara Hotel. Neden mi?

 

 

Şehirden doğaya, kalabalıktan tenhaya, karmaşadan doğallığa en çılgın kaçış noktası olmakla beraber son zamanlarda gördüğüm en etkileyici ve orijinal otel Primadonna Patara. 2013’te The Times Travel Türkiye’nin “En İyi 20 Kaçış Noktası” listesinde ilk sıraya koyduğu bu tarz sahibi unique ve butik otel Kalkan’a 45 dakika uzaklıkta yer alıyor. Orman içinde yer alan otelde zerre betona rastlayamazsınız, 26 dönümlük kocaman bir arazide birbirinden güzel taş evler yapılmış. İsimlerini Brigitte Bardot, Marilyn Monroe, Elizabeth Taylor vb efsane oyunculardan alan sadece 8 odası var (taş evler olarak) Modern Köy evi kıvamında ocaklı, açık mutfaklı, plastiksiz, alüminyumsuz yüzde yüz naturel ve iyi hissettiren bir ortam sunuyorlar. Ağaç dallarından yataklar, retro eşyalar, zebra desenli yatak örtüleri, eski usul renkli buzdolapları, Marilyn Monroe baskılı koltuklar, el yapımı posterlerle insanı büyüleyen dekoruna hayran kalıyorsunuz. Nefis bir manzaraya sahip oluşu da ayrı güzel. Zeytin ve çam ağaçları ile bezeli ve şahin tepesi konumlu Primadonna’nın her odasından kuşbakışı Patara Sahili ve Eşen (Xantos) Ovası görünüyor… Odamın önündeki sıcak havuzdan bu manzarayı seyretmek de ayrı keyifliydi…

Türkiye’nin en uzun plajlarından biri olan 18 km, Yeşilçam’ın çöl sahneli senaryolarının ev sahipliği yapan, aynı zamanda ülkemizin nadir kumlu plajı olma özelliğini de taşıyan Patara Plajı’na otelden arabayla 10 dakikada inebiliyorsunuz. Otel sahibi eski doktor Cengiz Aksoylar bahçede yetiştirdiği sebze ve otları da kullanarak keyifli yemekler yapıyor. Sabah kahvaltısı da hem göze hem mideye hitab eden cinsten, yok yok! Tek uyarım otele 5 km lik taşlı bir yoldan çıkılıyor. Bu sebeple arabanızla gidiyorsanız yada araba kiralayacaksanız altı muhakkak yüksek bir araba olmalı. Ne de olsa dağın tepesine tırmanıyorsunuz. Ama inanın ki değiyor. İnek, horoz, kuş, keçi, köpek gibi hayvanların şen sesleriyle uyanıyorsunuz. Doğayı dinliyorsunuz. İnsanı hakikaten dinlendiren bir tatil yaşıyorsunuz.

Primadonna Patara Hotel’de rezervasyon yaptırmak için hotelprimadonna@gmail.com adresine e-mail atabilir, instagramda @primadonnapatara adresinden otelin görsellerini inceleyebilirsiniz.

Gelelim Kalkan, Kaş, Fethiye civarında yapabileceğiniz seçeneklere…

Meis Adası

Pasaportunuzu yanınıza almayı unutmazsanız. Türkiye’ye en yakın Yunan adası Meis’e Kaş’tan 20 dakikalık bir feribot yolculuğuyla kolaylıkla geçebilirsiniz.

200 yıl önce Kalkan’ı kuran Rum tüccarlar bu adadan gelmişler. Kendi halinde küçük ve sevimli bir ada Meis. Taze deniz ürünlerini yemeli Mavi Mağara’yı görmelisiniz.

Kalkan

Kalkan’da gezmeye gidebilir, araçlara kapalı olan çarşısını gezebilir, sahil kenarındaki restoranlarda yemek yiyebilirsiniz. Patlıcanla yapılmış şahane lezzetler tadabileceğiniz ismiyle müsemma bir mekan olan Aubergine Restoran’ı ve Kalamaki Restaurant’ı denemenizi öneririm.

İster karadan ister Kalkan’dan tekne tutup sıcak bir aile işletmesi olan Soner’in Yeri’ne gidebilirsiniz.. Kalkan’da hemen hemen her yerde kayalar üzerine kurulan platformlardan denize girebiliyorsunuz. Yalı Beach ise adeta zoru başarmış, falezler üzerine platformları asmış. Bu plaj hem güneşlenmek hem de akşam bir şeyler içip sohbet etmek için muazzam bir konuma bulunuyor. Kalkan’da falezlerde güneşlenme keyfi de yapabilirsiniz. Manzarasıyla büyüleyen Moonlight Bar’a gidip müzikleri ve kokteylleri ile keyifli bir Kalkan akşamı geçirebilirsiniz.

Terk edilmiş bir arazinin yüzlerce bitki ile yeniden can bulduğu bir bahçede göreceğiniz en etkileyici barlardan biri yer alıyor. İsmi Botanik Garden Bar. İçinde çeşmeler, ağaç evler, kuşlar olan olağanüstü bir bahçe bar burası. Bahçedeki meyvelerden taze fesleğen ve biberiyeye kadar her şey özgün kokteyller hazırlamak için kullanılıyor.

Kaş’ta Sualtı dünyasını keşfedebilirsiniz.

Türkiye’de dalış denince akla gelen ilk yerlerden biri Kaş’tır. Kalkan’a gitmişken bir gününüzü Kaş’a ayırın. Dalış ile sualtı dünyasını keşfedin.

Uzun Çarşı’da tadını çıkara çıkara yürüyün. Turqueria harika bir antikacı dükkânı, mutlaka gidin. Yemek için Müpptela Ocakbaşı’nı öneririm, oldukça başarılı. Mavi Bar ve Hideaway de keyifli vakit geçirebileceğiniz adresler..

Saklı Kent ve Kanyon

Patara Fethiye karayolu üzerinde Patara’dan 18 km ileride, Göcek’e 70 km uzaklıkta bulunan Saklı Kent’e de uğrayabilirsiniz. Uzunluğu yaklaşık 18km kadar olan ve iki dağ arasında kalan etkileyici bir kanyon burası. Kanyonun içini görebilmek için buz gibi bir suyun içine girip yürümeniz gerekiyor. Tabanı yer yer taş ve kaygan olduğu için özel ayakkabı şart, bunun için de isterseniz orada lastik ayakkabı kiralayabiliyorsunuz. Ayrıca suda ciddi bir akıntı var. Bazı noktalarda halata tutunarak yürümenizi gerekiyor.

Fethiye-Ölüdeniz

Denize girmeyi sevenler için bir cennet olan Fethiye’de Kelebekler Vadisi, Kabak Koyu, Belcekız, Çalış, Kıdrak gibi onlarca güzel koy ve plaj var. Ama şüphesiz Türkiye ve hatta dünya çapında en bilinenlerinden biri Göcek’e 40 km uzaklıktaki Ölüdeniz. Burayı da görmenizi öneririm.

Göcek

Havasıyla, temiz deniziyle ve bakir doğasıyla özellikle yat sahiplerinin uğrak noktası olan Göcek Dalaman havaalanına 20 dakikalık konumuyla da çok cazip bir tatil destinasyonu.

Mavi yolculuk denince ilk akla gelen yer Göcek’tir. Fethiye ilçesine bağlı olan Göcek eski bir Likya yerleşimiymiş. Şuan bölgede su altında kalmış ve deniz berrak olduğunda teknelerden görülebilen bir çok tarihi yapıt bulunuyor. Göcek körfezinin mavi yolculuk için istenen birçok coğrafi avantajı sağlaması kısa sürede dünyaca ünlü bir konuma getirmiş. Göcek’te mavi yolculuk için tekne kiralayabilir veya günlük turlara katılabilirsiniz. Göcek körfezinde bulunan yüzlerce koy sakin bir liman gibidir ve konaklama için çok elverişlidir.

Yassıcalar, Yağane, Hacıhalil ve Tersane adaları önemli adacıklardır. Koy ve adalar ilk bahardan itibaren büyük, küçük bir çok tekneye ev sahipliği yapar. Tarihi mekanları ve farklı yerleri görmek isteyen tatilciler konaklama için Göcek otellerini ve Göcek’te bulunan kiralık villaları tercih ediyorlar. Göcek’te konaklıyorsanız genellikle mavi yolculuğu bir güne sığdıran 12 Ada Turlarına katılmanızda fayda var.

Göcek’te plajı bulunan sadece 2 tane otel bulunuyor; biri otelden kalkan golf arabalarıyla ulaşabileceğiniz bir plajı olan D-Marin, biri de tekneyle karşı koydaki plajına ulaşabileceğiniz Rixos.

D-Marin otelde konaklamıyorsanız günlük bir ücret ödeyerek plajı kullanabiliyorsunuz. Plajda yemek yiyip bir şeyler içebileceğiniz dünya mutfağı yemekleri sunan Breeze Restaorant ve plajın üst kısmında Japon mutfağı olan, günbatımı manzarası şahane görünen Q Lounge gidilebilecek yerler arasında. Plaja girmeyeyip yalnızca bu mekanlara gidecekseniz giriş için ayrıca bir ücret ödemeniz gerekmiyor.

Rakı balık keyfi için; Can veya Limon Restoran

Leziz etler için; Günaydın Et Lokantası

Kahvaltı, öğlen ve akşam yemekleri için samimi bir ortam; West Cafe

Related Posts

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir