Hayata dair...

Korona Virüs Bittiğinde Restoranlara Rahatça Gidebilecek Miyiz?

Gerek aktif sosyal hayatım vesilesiyle gerekse yazarlığım sebebiyle uzun yıllardır yeme – içme ve eğlence sektörünün bil fiil içindeyim.

Burada sizlere seyahatler üzerine de yazıyor olsam da gezi noktalarının içeriklerinde yer alan ve fazlaca değindiğim lezzet durakları mutlaka dikkatinizi çekmiştir.

Yaklaşık sekiz senedir Türkiye ve dünyada deneyimlediğim pek çok restoran, kafe, gece klübü vb. mekanları çeşitli yayın mecralarında, sosyal medya hesaplarımda ve şahsi blog sayfamda yazıyorum. Ayrıca youtube kanalımda da videolarını yayınlıyorum.

Bu girişi yaptıktan sonra bugünkü yazımda neden “Türkiye’de korona virüs sonrasında restorancılık sektörü ve müşterilerin tutumu ne olacak?” konusunu ele aldığıma bir açıklık getirmişimdir sanırım.

Sektörün daima içinde olan bir yazar, bir içerik üretici ve aynı zamanda sağlam bir tüketici olarak bazı fikirlerimi sizlerle paylaşacağım.

Sizlerin de fikirlerini almak isterim. Malum bu sürecin ne zaman biteceği, ikinci bir dalganın gelip gelmeyeceği, daha başka sürpriz gelişmeler veya afetlerlerle sınanmayacağımız belli değil. Tuhaf bir sene yaşıyoruz. Öngörü yapmak gerçekten zor.

Diğer bilinmeyen parametreleri sabit tutalım. Korona Virüs bitti ve sosyal hayatlarımıza geri dönmeye başladık diyelim ne olacak restoranların durumu? Bizler sosyal hayatlarımıza nasıl geri döneceğiz? Ev karantinası bitince restoranlara rahatça gidebilecek miyiz?

Başlıyorum beynimde dönen tüm fikirleri yürütmeye…

1- İnsanlar tertemiz evlerinde, kaliteli malzemeyle, sevgilerini katarak lezzetlenen yemekler yapmaya alıştılar bu süreçte.

O yüzden trend artık ev ortamında yemek yemeye ve evde yemek davetleri vermeye dönebilir. Private chef’lerden yardım alarak yada kendi hünerlerini zevkle sunmak insanlara daha cazip gelebilir.

2- Herşeyi çok çabuk unutan ve yeniden ortama adapte olmasını başaran bir millet olarak “Virüs bitti artık tehlike yok.” denildiğinde kısa bir süreliğine yaşanacak tedirginliğin ardından iki bilemediniz üç ay sonra herşey unutulur ve eski düzene dönülür bence.

Çünkü dışarıda yemek yemek sadece bir damak zevki değil sosyalleşme amacıdır. Eşle, dostla bir araya gelmek, çevremizle sosyalleşmel ve keyif almak için yemeğe çıkarız. Ve eminim ki kendimizi uzun süre bundan mahrum bırakamayız.

3- Ekonomik sarsılma tabiki harcamalara etki edecektir ama ilk etapta herkesin kurtlarını dökme ihtiyacını gidermesi sıfırın dibini görene kadar tüketmesi gözlenebilir. Yani başta bir patlama sonra bir durulma yaşanabilir.

4- Evde durmaktan sıkılan bir kısım anartı bir patlama yaşayacak eve girmek istemeyecek bir kısım da tedirgin olmaya devam edecek ve yemeğini evinde yiyecek.

5- Çoğu restoran geri açılamayacak belki yüzde yetmiş veya sekseni tekrar açılır gibime geliyor. Güçlü kalabilen restoranlar da tabiki hijyen konusundaki hassasiyetlerini ve tedbirlerini kanıtlamak adına ellerinden gelen gayreti gösterip müdavimlerinin gönüllerini rahatlatacaklardır. Nasıl ki son yıllarda doğal gıdaya, organik beslenme tarzına bir yönelim olduysa şimdi de hijyenik gıda ve hijyenik servis ön plana çıkacaktır. Bu da yine ekstra maliyet demektir.

6- Eve servis sektörü büyüyecektir. En iddialı restoranlar bile eve servis hizmetine başlayabilir gibi görünüyor. Fine dining sayabileceğimiz restoranlar bile belki, kim bilir…

7- Bundan sonra daha çok butik yerler tercih edilecek; hem restoranlarda, hem otellerde… Bu sayede o gereksiz açık büfe zihniyeti temelli ortadan kalkacak belki de. Az ama seçme ürünleri ön plana çıkacak çünkü insanlar artık yediklerinde kalite ve temizliği ön plana koyacak..

Sadetle restoran sektöründe iyiler kalır, kötüler elenir bir nebze.. Bununla beraber maalesef pek çok işletmeye de yazık olacak, emekleri heba olacak belki de. Allah hepsinin yardımcısı olsun. İnsanlar da başta bocalar ama eski haline dönmeleri en fazla iki üç ay sürer bence..

Related Posts

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir