Şehirler, Seyahat Günlüğü

Berlin Hakkında Herşey

Otomotiv markası Skoda’nın D-SUV segmentindeki başarılı modeli

Kodiaq’ın yeni modelini 4 Ekim akşamı Berlin’de yapılan dünya prömiyeriyle tanıma fırsatı buldum. Bu sebeple Berlin’deydim. Yeni Skoda kodiaq Türkiye’ye 2024’ün haziran ayında üç farklı motor ve dokuz farklı renk seçeneğiyle geliyor. 

Görkemli bir lansmanla başladığım Berlin gezisini tabiki şehrin görülmesi gereken noktaları ve gidilmesi gereken mekanlarıyla sizlere anlatacağım.

Genel ve önemli bilgilerler başlıyoruz..

Almanya’nın başkenti Berlin, kültürel yönüyle tüm dünyadan sanatseverlerin buluşma noktalarından biri olmakla beraber Avrupa’nın en popüler gece kulüplerine ev sahipliği yaptığından gece hayatıyla da çok çekici…

Şehirde tam 180 adet müze var ve bu müzeler bir adada toplanmış. Buraya “Müzeler Adası” deniyor. Berlinliler, dünyaca ünlü sevilmeyen adam Hitler’den bahsetmekten hoşlanmıyorlar. Müzelerde de pek izlerine rastlayamıyorsunuz.

Dünyanın en kozmopolit şehirlerinden biri olan Berlin’de Kuzey ve Güney Amerika, Balkanlar, Doğu Avrupa, Orta Doğu, Güney Afrika ve daha birçok bölgeden gelmiş insanlar bir arada yaşıyor. Yani Berlin’de kendinizi yabancı hissetmezsiniz çünkü burada herkes biraz yabancı. 3,5 milyonluk nüfusuyla Almanya’nın en kalabalık şehirlerinden biri. 

Metropol şehir olsa da Berlin Almanya’nın en yeşil kenti; hem doğa hem modernlik iç içe geçmiş.

Dünyanın en gelişmiş hayvanat bahçesine sahip, içinde Çin’den hediye gelen pandalar olduğu için jest olarak giriş kapısında Çin Mimarisi kullanılmış.

Berlin 892 kilometrekarelik bir alana sahip. Coğrafi açıdan da bir hayli büyük. Berlinliler bu durumu daha iyi anlamamız için kentlerinin Paris’ten dokuz kat daha büyük olduklarını söylerler. 

Avrupa’nın en yüksek televizyon kulesi de burada bulunuyor. Şehrin simgelerinden biri durumunda.

Kanallarıyla ünlü Venedik’i bile köprü sayısı konusunda yenilgiye uğratan Berlin’de toplam  1.700 köprü var. Ayrıca Berlin sınırları içerisinde 180 kilometrelik gezilebilir su yolu bulunuyor; şehri bir tekne ile keşfetmen mümkün.

Mükemmel bir toplu taşıma sistemine sahip olan Berlin Spree Nehri tarafından ikiye bölünmüştür.

Kent genelinde yaklaşık 1290 otobüs bulunuyor ve metro ağları da bu konuda çok başarılı. Günlük olarak Berlin’in toplu taşıma araçları, dünyayı 8.7 kat daha daireye çevirecek kadar yolculuk ediyor. Berlin’de toplu taşıma konusunda tam kapsamlı bir kart isterseniz Berlin Welcome Card işinizi görür.

Schönefeld Havalimanı (SFX) ile şehir merkezi arasındaki ulaşımı, S-Bahn ile sağlayabilirsiniz. S9 ve S45 numaralı S-Bahn hatlarıyla şehir merkezine ulaşabilirsiniz.

Havalimanının hemen dışında bekleyen X7 U ve 171 U numaralı otobüslerle Rudow’a gidip U-Bahn’ı kullanarak Berlin şehir merkezine ya da gitmek istediğiniz yere varabilirsiniz.

Berlin’de çoğu yer yürüme mesafesinde. Bisiklet kiralamak iyi bir fikir. Unter den Linden (Ihlamurlar altında demek) bölgesi bunun için harika olur.

Postdamer Platz 

Berlin’de alışveriş ve eğlence denilince akla ilk gelen yer Postdamer Platz. Burada yer alan Sony Center, elektronik dünyasıyla ilgili olanlar için adeta bir cennet. Şehrin modern merkezi konumunda. Konakladığım otel olan Grand Hyatt Regency de bu bölgede bulunuyor.

Ayrıca Avrupa’da ilk trafik ışığı 1924 yılında Potsdamer Platz’da faaliyete geçmiş.

Alexanderplatz 

Berlin eski şehir merkezi, tam olarak burası. Ünlü Müzeler Adası da burada, Berlin Katedrali de, önemli tarihi yapılar da. Aynı zamanda Berlin’in en ünlü alışveriş merkezi Alexa’yı da gezebilirsiniz. 

Müzeler Adası 

Dünya tarihinden modern sanata, hayatın her alanıyla ilgili bir müze bulabileceğiniz Müzeler Adası’nda Bergama Müzesi’ni de görebilmek harika; Antik Anadolu zamanlarını keşfetmek için birebir. Altes Museum, yani Eski Müze, klasisizm döneminden harikulade eserlerden oluşan bir koleksiyona sahip. Müzeler Adası’ndaki tüm eserleri görmek istiyorsanız 3 günlük Berlin Museum Pass alabilirsiniz. Bu daha ekonomik bir seçenek olacaktır çünkü burası için en azından 2-3 gün gerekiyor.

Berlin Katedrali / Berliner Dom 

Berlin, Almanya tarihinin en önemli yapılarına ev sahipliği yapıyor. 

Alman tarihiyle ilgiliyseniz bu ihtişamı yakından izlemelisiniz. Özellikle Katolik ile Protestanlar arasındaki Otuz Yıl Savaşları zamanlarından ve Protestan inanç tarihinden beslenmiş duvar resimleri, freskler, heykeller ve ünlü imparatorların mezarları ile ilgi çekici. (Berlin Katedrali girişi ücretli, öğrencilere ve ailelere indirim yapılıyor)

Kurfürstendamm 

Batı Berlin’in merkezi Kurfürstendamm, şehrin 80’lerdeki yüzü gibi adeta. Berlin Zooloji Bahçesi yakınlarda ve etrafta alışveriş yapacak birçok yer var.

Berlin Zooloji Bahçesi

Avrupa’nın en çok ziyaret edilen hayvanat bahçelerinden Zoo-Berlin’de binlerce hayvan, çok çeşitli bitki ve çiçek örneği bulunuyor. Hayvanların ihtiyaçlarına göre özenle şekillendirilmiş kapsamlı ve büyük bir yer. Yakınlarında hoş bir mekan olan Monkey Bar var. Adının Moncey olmasının sebebi terasından hayvanat bahçesindeki maymunları göreniliyor olmanız. Buraya da bir şeyler içmeye gidebilirsiniz.

Kaiser Wilhelm Memorial Church

Berlin’de İkinci Dünya Savaşı’nın en önemli hatıralarından biri, Kaiser Wilhelm Memorial Church. Burası bombalama sonucu yıkıldığı için “Yıkık Kilise” olarak da biliniyor. Bilerek tadilatını yapmıyorlar. 

Kilisenin biraz ilerisinde Kadewe Alışveriş merkezi var. Lüks ve bilinen tüm markaların mağazalarının bulunduğu Londra’daki Harrods tarzında bir mall. 

Charlottenburg Sarayı 

Görkemli bir Avrupa şehri olan Berlin’de barok tipte tasarlanmış Fransız bahçesiyle Almanya’da bir ilk olan Charlottenburg Sarayı (şuan müze olarak kullanılıyor) Spandauer Damm üzerinde tüm zarafetiyle duruyor.

Kreuzberg 

Berlin’de en çok Türk’ün yaşadığı yer Kreuzberg. Özellikle ikinci el ürünler satan dükkanlar da burada yoğunlaşmış. Türk marketleri, Türk restoranları ağırlıkta.

Neukölln

Berlin’in en kozmopolit bölgelerinden olan ve Doğu kültüründen insanların yoğunlukta yaşadığı Neukölln’de ucuz alışveriş yapmak mümkün. Civarda birçok kafe ve bar da mevcut. 

Checkpoint Charlie

Orta Avrupa’nın en gelişmiş şehirlerinden Berlin, aslında iki çehreye sahip. Bunun sebebi, II. Dünya Savaşı’ndan sonra şehrin ikiye bölünerek farklı yönetimler tarafından idare edilmesi. Doğu Berlin, hayatına Doğu Almanya Demokratik Cumhuriyeti olarak devam ederken Batı Berlin ise Federal Almanya Cumhuriyeti bölgesinde kalmış. Berlin Duvarı denilen yapı da bu durumdan dolayı ortaya çıkmış. Bu duvar, iki karşıt görüşün arasındaki net çizgi gibi yani. O zamanlar iki bölge arasındaki geçişler kontrol altındaymış. Checkpoint Charlie, tam olarak bu geçişin sağlandığı yer. Burası Berlin’in günümüzde en turistik noktalarından. SSCB’nin dağılmasının ve Almanya’nın birleşmesinin ardından bu duvar yıkılmış; ama Checkpoint Charlie, Doğu Almanya’nın hatıralarını görmek isteyenler için yerinde duruyor. Rudow da Doğu Berlin zamanlarını merak edenlerin ziyaret etmesi gereken bölgelerden. Prenzlauer Berg de hem bu konuyla ilgilenenler hem de şehrin hipster mekanlarını merak edenler için harika bir semt.

Berlin Duvarı 

46 kilometrelik bir duvar, üzerinde yüzlerce gözetleme kulesi var. Batı Almanya ile Doğu Almanya arasındaki sınırı belirliyordu ve buradan geçmek kontrole tabiydi… İzinsiz geçenlerin vurulma tehlikesi vardı.

Günümüzde bu duvarın sadece kalıntıları duruyor ve üzerine duvar resimleri yapılmış. Oraya da East Side Gallery deniyor.

Berlin Duvarı’nın en uzun kalıntısı olan East Side Gallery dünyanın en büyük açık hava galerilerinden biri. Duvarın üzerinde, 118 sanatçı tarafından 101 farklı eser çizilmiş.

Brandenburg Kapısı / Brandenburger Tor 

Brandenburger Tor’da fotoğraf çektirmeden Berlin’e gitmiş sayılmazsınız. Burası şehrin en turistik yerlerinden ve her zaman kalabalık. Hemen yanında devasa şehir parkı Grober Tiergarten, yürüme mesafesinde ise Katledilen Avrupalı Yahudiler Anıtı ve Reichstag var.

Neoklasik eserlere bir örnek olan Brandenburg Kapısı, on iki sütundan oluşur. Batı Berlin denilen bölgede bulunan kapının yapımına 1788 yılında, Almanya İmparatorluğu döneminde başlanmıştır. 1791 yılında inşası tamamlanan Brandenburg Kapısı’nın yapım amacı Berlin şehrinin giriş yeri olarak tasarlanmıştır.

Reichstag 

Brandenburg Kapısı’nın hemen yanında, Almanya tarihinin en önemli yapılarından biri olan Reichstag’ın cam kubbesinden Berlin manzaralarını görebilirsiniz. Her gün 08:00-00:00 saatleri arasında açık.

Katledilen Avrupalı Yahudiler Anıtı 

Katledilen Avrupalı Yahudiler Anıtı, görebileceğiz en önemli eserlerden biri.

Yahudilerin Kudüs’ten Romanlar tarafından çıkarıldıktan günümüze kadar hayatlarında yaşadıkları tüm çalkantıyı özellikle Nazi Almanya’sı dönemindeki o karanlık sayfayı insanların hissetmelerini sağlamak için yapılmış bir anıt. Anıt mezarın tasarımcısı Peter Eisenman’a göre bu tasarımın amacı oldukça rahatsız edici ve kafa karıştırıcı bir ortam yaratarak sözde düzenli olan bir sistemin insanlıkla bağının kopmasını simgelemektedir.

Labirentlerinde kaybolurken II. Dünya Savaşı’nın acılarını hissetmemek imkansız…

Alışveriş Merkezleri

Kaufhaus des Westens – KaDeWe (avm)

Mall of Berlin

Kudamm – Tüm markaların olduğu alışveriş caddesi

Charlottenburg- En klas mahalle

Berlin Mekanlar 

Gendarmerie Hauptsstadt Restaurant- Şahane bir Fransız restoranı

Duvarda asılı olan 8 ton ağırlığındaki tablonun sanatçısı Jean Yves Klein eserini bu restoran için özel olarak yapmış. Ahşap üzerine testereyle oyulmuş figürler ilgi çekici.. (Tablonun adı: Bachala)

Giriş tabağında Enginar favorimdi, buranın meşhur Balık çorbası ise muhakkak denenmeli. Sunumu ve lezzeti gerçekten efsane. Ana yemekte seçimim Wiener Schnitzel oldu, onu da çok sevdim. Tatlılarda ise Creme Brulee tam olması gerektiği gibiydi. Restoranın atmosferinin güzelliği lezzetleriyle de tamamlanınca unutulmaz bir akşam yemeği deneyimi yaşatmış oldu. 

Adnan- Çok başarılı ve tam tipik İtalyan restoranı

Adından da anlayacağınız gibi sahibi Adnan isimli bir Türk. Hayatı daha çok İtalya ve Almanya’da geçmiş. İnanılmaz lezzetli makarnalar, pizzalar ve İtalyan yemekleri yapıyor. Ortamı da çok hoş. Tipik bir İtalyan restroanı havasında.

Grill Royal- Berlin’in en iyi et lokantası

Nolle- Uygun fiyatlı iyi bir Wiener Schnitzel 

Bocca di Bacco- En şık İtalyan restoranı

Borchart Restaurant- En şık Fransız restoranı

Mustafa’s gemuse – Ünlü Türk dönerci, sebzeli döner yapıyor

Belmondo restaurant – İyi bir Fransız restoranı

Monkey bar- Berlin Zoo’yu görüyor. Hoş bir atmosferi var.

Einstein Cafe- Berlin’in en iyi zincir kafesi

Mondo Pazzo- İyi bir İtalyan

Not: 72 Saat kesintisiz yaşanan gece hayatıyla meşhur olan Berlin’e eğlenmek için gelmek isterseniz muhakkak hafta sonu gelmelisiniz. Hafta arası şehir çok sessiz ve sakin oluyor. 

Yukarıdaki fotoğraflar Gendarmerie Hauptsstadt Restaurant‘da yediğim favorilerim..

Bunlar da Adnan’dan..

Yeni Skoda Kodiaq

Related Posts

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir