Hayata dair...

GÜCÜN KABALIĞINI HERKES TAŞIR, MAHARET ZERAFETİNİ TAŞIMAKTIR

 

Güç dediğin nedir? Her an her yerde hissedilen doğaüstü bağlayıcılıkta bir kuvvet de olabilir, tüm yaşamı yaratan enerji alanı da denebilir. Bana göre GÜÇ insanın biriktirdikleridir. Geleceğini hazırlayan yegane yapı taşı arkasına yıllar içinde bir bir dizdikleridir. Insan harcamak en kolayidir. Hele de dünya nüfusunun 7 milyar olduğu düşünüldüğünde harca harca bitiremezsin. Yaşam bizim oyun alanımız, sevdiğimiz insanlar yıldızlarımız.. Fakat Yıldız Savaşları evreninde değiliz en nihayetinde. Insanız; et ve kemikten yaratıldık, etrafımızdaki “Güç”ten ve bizi güçlendirenlerden can bulduk. Yeteneklerimiz, yapabildiklerimiz ve zekamız doğrultusunda düşünerek Allah ile aralamızda bir çeşit iletişim kurduk.

Güç’ün aydınlık yüzünde iyilik yapmak, iyi olmak, doğru durmak ve şifa dağıtmak vardır. Ancak karanlık yüzü korku, kin, saldırı ve kötü niyettir. Yaşam gücünün yaşam enerjisi ve yaşam biçimi ile ilgili olduğunu düşünürsek; cehaleti de, bilgiyi de, cahilliğinin üzerine inatla gitmeyi de, aydınlanma hevesini de, egosunu, kompleksini içi boş bir kibirle örtmeyi de, tevazu ve kaliteyi de, hırsı da, sükuneti de, gerçek gücü de yalandan şovu da İNSAN seçer. Uzmanlık alanı kötülük olanı da sevgiyle Kabul, seçim meselesidir… Ancak GÜÇ ve ZEKAyı; SUÇ ve ZEKAyla karıştırmak gerek. Zekanın gezmediği yerde köylü kurnazlığı gezer, güçlüler buna güler geçer, güçsüzler söver geçer. Yani iki şekilde de gelir geçer…

Uzaktan kumandanın tuşuyla kontrol ettiğini SANdığın insanların elinde jamer olabileceği gerçeğini es geçme. Sanmak da bir önyargıdır.

Hoşgörü mutlu olmanın en maliyetsiz yolu; İyi niyet yeteneğine sahip, sevgiyle bağlantısı yüksek, ara tonları görebilen, öteki olana saygı duyabilen, kendi gibi olmayana yaşama şansı verebilen insanların diğerlerini kategorize etmeme çabasıdır. İnsanı insan, sevgiyi gerçek yapan yegane özelliktir. Algısal zenginliğin de fukaralığın da en şık göstergesidir. En çok ihtiyaç duyduğumuz ama en az başvurduğumuz şeydir. Sizi en çok üzeni de bugün affedin, sizin istediğiniz gibi biri olmadığı için hoş görmeyi deneyin. Kurtulun kötü enerjiden, rahatladığınızı hissedeceksiniz.

Gerçeklerin tek rehberimiz olduğu, bizi güçlü kılan insanlarla, mutlu kılan ortamlarda birbirine tahammüllü, farklılıklarını sevgiyle kabul eden, saygıyla dinleyebilen, yaralarını sevgiyle sarabilen, terbiyeli, ahlaklı, vicdanlı ve saygılı olmanın erdem olduğunu bilen bir milletle birlik ve bütünlük içinde olmak dileğiyle.

Biz Türk’üz, dünya korkar bizden, Avrupa’da bilindik bir söz vardır: Türk gibi güçlü diye. Bizi yenemeyeceğini bilen tüm dünya kendi aramızda bölmeye çalışır anca. Hoşgörülü olmalıyız birbirimize karşı, oyuna gelmemeliyiz. Anlayış ve hoşgörü bu tuzak savaştaki en güçlü silahlarımız. Türk olmak en üstün niteliğimiz. çözüm nefrette değil, sevgide. Ne mutlu Türk’üm diyene..

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir