Hayata dair...

MAHRUM BIRAKMA KENDİNİ, AN’I YAŞA!

Hastalıklar gelir geçer esas mesele hayattan geri, sevdiklerinden mahrum kalmamaktır. Alkolden yakalanmış, ehliyetinden mahrumsundur, diyettesindir yemeden içmeden mahrumsundur, anlamadığın sebeplerle sevdiğinden mahrumsundur. Bir Türk filmi kıvamında, ‘’nayır nolamaz’’ kafasında yaşıyorsundur. Yaramazlık sebebiyle sokağa çıkmaktan, acımasız bir eş yüzünden çocuğunu yetiştirmekten, işlediğin suç yüzünden gökyüzünü görmekten, belki aşırı gururdan, belki bazen hırstan, kendine güvensizlikten, yenemediğin öfkenden belki de kim bilir kimseye söyleyemediğinden sen de birşeylerden mahrumsundur. Ama asil kendi kendini boş yere birşeylerden mahrum ediyorsan bu hayatına yaptığın en büyük komplodur. Hiçbir lafını sözünü anlamadan Fransızca bi şarkıyı sevmek gibi, çocukken İngilizce şarkıları ata tuta söylerken eğlenmek gibi, insanı mucizelere inandıran kutsal bir kitap gibi, bilmeden, görmeden, duymadan hissettiğimiz sezgiler gibi, koskoca dertlere, belalara, afetlere, musibetlere karşı sığındığımız minicik dualar gibi, hiç olmayan şeyleri hayal edebilmek gibi, elinden kaçıracağını bile bile o ufaklığa uçan balon alıp vermek gibi mantık dışı, tutarsız, yersiz, zamansız ve açıklamasız mutluluklar da var bu hayatta!Tıpkı en doğrusunu yaptığını hissederken en yanlışı,yanlış yaptığını zannederken en doğru olanı yapıyor olabileceğin gibi..Bazen fazla ölçüp tartma, bırak akışına…Olması gereken olması gerektiği için öyle oluyordur sonuçta.Fazla takılma.Yık bendine ördüğün şu Çin Seddini,kendine engeller yaratma. Bırak icindeki okyanus aksin dünyana ait ADAcıklar olmayı bekleyen kara parçalarının etrafına. Sevgi gerçek,inanç sağlam,kendine güven tamsa, mahrumiyet hakimiyete dönüştürülmeli o saatten sonra!Yoksa yazık olur geçen her ana! Anda yaşa.Mutlu Ol. Şuan mutluysan geleceğinide mutluluğa çekersin frekansı yüksek tutmayı unutma…

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir